T24 Haber Merkezi
Karar müellifi Akif Beki, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş‘ın büyükşehir belediyesine 271 okulun paklık vazifelisi eksikliğinden yardım istediğini açıklamasının akabinde 113 okulun talebini geri çekmesine değinerek, “Yavaş, müdürlere talimat gittiğini söylüyor. Paklığı sürerken yarım bıraktırılan okul bile olmuş. Siyasi çıkar hesabı yoksa neden? CHP’li belediye temizleyeceğine pislik mi götürsün? İktidar yetişemiyorsa muhalefetin yardıma yetişmesi de engelleniyor. Amaç, yardım ve hizmetler muhalefetten bilinmesin” dedi.
“Şimdi, devlette israf kesilecekse tasarrufa öğretmenler odasının çay ısıtıcısından, okulun paklık masraflarından başlanıyor. Devletlilerin makam, gösteriş, prestij masraflarından değil.” diyen Beki’nin köşe yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Açığı muhalefet belediyelerinin kapatmasına da müsaade verilmiyor.
Depreme müdahalede görmüştük. İktidar yetişemiyorsa muhalefetin yardıma yetişmesi de engelleniyor. Gaye, yardım ve hizmetler muhalefetten bilinmesin. İktidarı âciz gösteriyor.
Salgında CHP’li belediyelere ekmek dağıttırılmamış, gereksinim sahipleri için bağış toplattırılmamıştı. Güya paralel devlet heveslerini önlemek adına…
Tabii AK Parti teşkilatları yahut belediyeleri halka yardım ulaştırınca paralel devlet olmuyordu. Muhalefet ulaştırınca oluyor.
Aynı anlayış yeniden iş başında.
Okulları iktidar temizletemiyorsa muhalefet belediyelerine de temizlettirilmiyor.
Çocukların sıhhati kıymetli; okulları pislik götüreceğine, velilere yük olunacağına temizlensinler de hangi belediye temizlerse temizlesin, hepsi milletin kurumu, demek yok.
‘Yaparsa AK Parti yapar, oburu yapamaz’ anlayışının buralara getirileceğini söyleseler… Tahminen evvelce kimilerimiz inanmazdı. Artık kimse şaşırmıyor.
Sormayın, kent hastaneleri de birebir dertten mustaripmiş. CHP lideri Özgür Özel dikkat çekmese haber olmayacak. Randevular bir buçuk yıla sarkıyor. Zira işletmeci firma, yeni aygıt ve eleman almıyormuş. Kurtarmıyor diye. Bir doktora sordum, doğruluyor.
Onun yerine kontratta öngörülen cezayı ödemek, daha ucuza geliyormuş. Doktor dostum anlattı. Temizlik vazifelisi de yetersiz, hastane tuvaletleri pislik içindeymiş. Taşerona da bir dokunsanız bin âh işitiyorsunuz. Kişi başına 17 bin lira ödeyeceğine cezasını vermeyi tercih ediyormuş. Daha az tutuyor.
Hastane bu, hastane! Milletin sıhhatinden kelam ediyoruz.”
|
Bol ödüllü ‘Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’ sinemasının konusu ne?
|
